SİMBİYOTİK BESLENME
Bazı canlılar tek başlarına besin ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için başka canlılarla birlikte yaşarlar. Bu şekilde iki farklı tür arasında beslenme yönüyle bir alış veriş etkileşimi gerçekleşir. İki organizmadan birinin ya da ikisinin canlılığını sürdürmesi için birlikte bulunmalarına SİMBİYOZ(birlikte yaşam) denir.
Pozitif bitkilerin (700’den fazla bitki) her birinin probiyotiklerinin ayrı ayrı elde edilip, mayaya dönüştürülüp, elde edilen bu mayayıyla mayalanıp oksijensiz fermantasyon yöntemiyle parçalanıp yapısında bulunan enzim, vitamin ve minerallerinin elde edilmesi sonucu ortaya çıkan ürünler ile mayalarının elde edilip oksijensiz fermantasyon yöntemiyle parçalanması sonucu elde edilmiş ürünlerin karıştırılmasından oluşan ürünler SİMBİYOTİK olarak tanımlanır.
PROBİYOTİK; Tüketilmesi hekim kontrolü gerektirmeyen insan vücudunda metabolizmanın verimli çalışması için gerekli olan faydalı bakterilerdir.
PREBİYOTİK; Bakterilerin ürettiği insan vücudunun ihtiyacı olan enzimler, vitaminler ve besinleri parçalayarak açığa çıkarttıkları mineraller.
Her ikisinin birleşiminden olusan gıdalara ise SİMBİYOTİK denir.
Damıtılmamış mayalı bir içecektir.
Alerjin madde ve glüten içermez.
Koruyucu kimyasallar içermez.
%100 Doğal üründür.
SİMBİYOTİK, içerik olarak elde edildiği bitkileri parçalayan probiyotikler, elde edildikleri bitkilerin yapısında bulunan enzimler, vitaminler (A, B1,B2,B3, B4, B5, B6, B9, B11, B12, B17, C, D, E, K, K2 vitaminleri ), folik asit, insanların bitkilerden aldığı tüm mineralleri içerir.
NOT: İnsan vücudunda olması gereken enzim sayısı 3.200 kadar olup bu sayı kentsel alanlarda yaşayan insanlarda 600 kadardır.
İnsan bağırsağındaki probiyotik çeşidi 1.000 kadardır, kentsel alanlarda yaşayan insanların bağırsağında bulunan probiyotik sayısı ortalama 70 kadardır.
Simbiyotik, bu eksiklilerin karşılanması gerekliliğinden doğmuş GELECEK NESİL BESLENME için İNOVASYON bir ürünüdür.
Metabolizmayı verimli hale getirir,
Bağırsak florasını zenginleştirir,
Metabolizmanın verimli hale gelmesine bağlı olarak bağışıklık sistemi güçlendirir,
Vücut direncini arttırır.
Fazla alınmasında hiçbir sakınca yoktur.
Gıda olması sebebiyle aç ya da tok alınmasında bir sakınca yoktur.
Bağırsaklarda emilecek duruma getirilmiş ürünün aç karına tüketilmesinin daha çok fayda sağlar.
Metabolizmayı verimli hale getirmesi sebebiyle yağların yakılmasına yardımcı olmasından kaynaklı olarak kilo vermenize yardımcı olur.
Hücrelere bölünme yeteneği kazandırır.
Bağırsaklardaki faydalı bakterilerin çeşitliliğini arttırarak organların ve salgı bezlerinin verimli çalışmasını sağlar.
Sinir hücreleri üzerini kaplayan miyilin kılıfın tamir edilmesinde rol alan Glia hücrelerinin ihtiyacı olan besinleri içerir.
Vücudun iyon dengesini düzenler.
Özellikle mevsim geçişlerinde bir yaşın üzerinde bulunan her insanın tüketmesi önerilir.
Her yaş aralığında kullanılabilir.
İnsan metabolizmasının verimli çalışabilmesi için vücudumuzda bulunması gereken enzim sayısı 3.200 kadar olup bu sayı şehir yaşamın olanlarda 600 kadardır. Metabolizmamızın verimli çalışabilmesi için vücudumuzda bulunması gereken probiyotik çeşidi 1.000 kadar olup bu sayı bizlerde 65-70 kadardır. Bu eksikler karşılanmadan metabolizmanın verimli çalışması mümkün değildir.
Ülkemizde 3936 çeşidi endemik olmak üzere yenilebilir özellikte 12.000 çeşit kadar bitki bulunmaktadır. Bu kadar zengin bitki florasında yaşıyor olmamıza rağmen tükettiğiniz bitki çeşidi 70-80 kadardır. Kentsel alanlarda yoğunlaşmış olan sizler doğadan uzaklaşmış, beslenme alışkanlıklarınızı da yanlış bir yöne evirmiş bulunuyoruz.
Simbiyotik, bu eksiklilerin karşılanması gerekliliğinden doğmuş bir inovasyon ürünüdür.
Probiyotiklerin üzerinde yaşadıkları canlıların metabolizmalarını verimli hale getirmek için ürettikleri maddelerdir. Enzimler, vitaminler, mineraller ve bileşiklerden oluşur.
Hücrelerimiz her elementi olduğu şekliyle alıp kullanamazlar. Probiyotikler element ya da bileşikleri bizim vücudumuzda kullanabileceğimiz duruma getirirler.
1. Dış koşullara hemen uyum sağlar, bizlerin uyum sağlaması için gen aktarırlar.
2. Tükettiğimiz besinlerin %70’den daha fazlasını probiyotikler sindirirler.
3. Bedenimizdeki hasarlı, patojen ya da tümör varsa onları atıklarından
tanımlarlar. Bulundukları yerleri beyine bildirirler, onların yok edilmesi için bize
gen aktarırlar.
4. Savaşçı T hücrelerini aktifleştirirler, vücuttaki zararlı hücrelerin yok edilmesi için T
hücrelerine her türlü desteği sağlarlar.
5. Serotonin hormonunun %95’i bağırsaklarımızda probiyotikler tarafından üretilir.
6.Bitkileri ayrıştırırlar, onların yapılarındaki enzimleri, vitaminleri ve mineralleri açığa çıkarırlar.
7. Bitkilerin ayrışmasıyla ortaya çıkabilecek zararlı maddeleri parçalayıp vücudumuza zarar
vermesini önlerler.
8. Sindirilmiş besinlerin bağırsaklarımızdan kana geçtiği çeperlerin etrafını sararlar, kana
geçecek olan maddeleri kontrol ederler. Zararlı olanların geçmesine izin vermezler.
9. B vitamin kompleksi ve K vitaminleri kalın bağırsakta probiyotikler tarafından üretilir.
Yorumlar (0)